NATO üyeliği için Türkiye’nin onayına muhtaçlık duyan İsveç bir kere daha bir provokasyona mesken sahipliği yaptı. 11-12 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek NATO tepesini bekleyen İsveç için Türkiye’den gelecek karar kıymet arz ederken gerçekleşen hareket reaksiyonla karşılandı. Daha evvel Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maketinin yakıldığı İsviçre’de bu sefer İsveç polisi, Başşehir Stokholm’de bir caminin önünde Kur’an-ı Kerim yakma aksiyonu yapılmasına müsaade verdi.
İsveç’in başşehri Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika isimli bir kişi Stockholm Mescidi önünde polis müdafaası altında Kur’an-ı Kerim yaktı. Medbargareplatsen’de bulunan Stockholm Mescidi önüne geniş polis muhafazası altında gelen Momika, etraftakilerin reaksiyonuna karşın Kur’an-ı Kerim’i yere atıp üzerine basarak İslam’a hakaret içeren kelamlar sarf etti ve ateşe verdi.
Emniyet, Kurban Bayramı’nın birinci gününde gerçekleşen provokasyon karşısında olay çıkmaması için Stockholm’deki bütün polisleri caminin önüne çağırdı.
Provokasyona müsaade verilmesine reaksiyon gösteren Stockholm Camisi Derneği Başkanı Mahmut Khalfi, provokasyonun Müslümanları derinden üzdüğünü söyledi.
Khalfi, “Müslüman üyelerimiz bizi arayarak çok incindiklerini, tasa duyduklarını ve kutsal kıymetlerine hakaret nedeniyle kendilerini inançta hissetmediklerini söylüyor.” dedi.
İsveç Farklı Renkler (Nyans) Partisi Genel Lideri Mikail Yüksel de provokasyonu kınadı.
Yüksel, “İsveç hükümeti okullarda başörtüsü yasağı üzerinde çalışırken, Kurban Bayramı’nda Kur’an-ı Kerim yakılması Müslümanları derinden yaralamıştır. İsveç’teki Müslüman toplum, Kur’an-ı Kerim yakılmasının önlenmesi ve İslamofobi ile gayrette Türkiye’den dayanak bekliyorlar.” dedi.
YÜKSEK YARGI, POLİSİN KUR’AN-I KERİM YAKMA YASAĞINI KALDIRDI
İsveç’te şubat ayında Irak asıllı Salwan Momika, Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği’nin önünde ve Afrika kökenli Chris Makoundout, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği’nin önünde Kur’an-ı Kerim yakmak istemiş; polis güvenlik gerekçesiyle bu provokasyonlara müsaade vermemişti.
Momika ve Makoundout, polisin kararını mahkemeye taşımıştı.
İsveç Yönetim Mahkemesi ise “güvenlik riski endişelerinin” şov yapma hakkını sınırlamak için kâfi olmadığını savunarak, polisin kararını 4 Nisan’da iptal etmişti. Bunun üzerine Stockholm polisi kararı Yüksek Mahkemeye taşımıştı.
Yüksek Mahkeme, Yönetim Mahkemesinin bu kararını onaylayarak polisin “Kur’an-ı Kerim yakma yasağını” 12 Haziran’da kaldırmıştı.
TEPKİLER PEŞ PEŞE
Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına siyasilerden yansılar peş peşe geldi.
ÖMER ÇELİK: İNSANLIK SUÇUDUR
Skandalı lanetlediklerini belirten AKP Sözcüsü Ömer Çelik şunları söyledi:
“İsveç makamlarının Kurban Bayramı günü bir cami önünde Kur’an-ı Kerim yakmak için yapılan müracaata onay vermesini lanetliyoruz. İsveç Yüksek Mahkemesi’nin nefret kabahatlerini himaye eden tavrını şiddetle kınıyoruz. Daha evvel de söz ettiğimiz üzere Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılmış her saygısızlık insanlık hatasıdır. Bu lanetli aksiyonlara karşı siyasi ve hukuksal her yerde en güçlü biçimde gayret etmeye devam edeceğiz…”
FİDAN’DAN SERT REAKSİYON: AŞAĞILIK HAREKETİ LANETLİYORUM
Konuyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Mübarek Kurban Bayramı’nın birinci gününde Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik #İsveç’te yapılan aşağılık hareketi lanetliyorum! İslam aykırısı bu hareketlere söz özgürlüğü mazeretiyle müsaade verilmesi kabul edilemez. Bu üslup menfur aksiyonlara göz yummak suça ortak olmaktır.” tabirlerini kullandı.
BAKAN TUNÇ: BU DURUM HİÇBİR DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİNDE KORUNAMAZ
“İsveç polisinin Başşehir Stokholm’de bir caminin önünde Kur’an-ı Kerim yakma aksiyonu yapılmasına müsaade vermesi skandaldır.” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da şu açıklamayı yaptı;
“Din ve vicdan özgürlüğü en temel insan hakkıdır. İnsanların kutsallarına hakaret, niyet ve tabir özgürlüğü kapsamında bedellendirilemez, hiçbir mahkeme kararı bu hakareti yasallaştıramaz, bu durum hiçbir demokratik hukuk devletinde korunamaz.
Lanetlenmesi gereken bir aksiyona müsaade edilmesi bilhassa müslümanlar için, içinde bulunduğumuz kutsal bayram günlerinde inancımıza yapılan açık hücumdur.
Özellikle NATO tepesi öncesinde Türkiye’nin müttefiki olmak isteyen İsveç’in yetkili makamları; özgürlük kisvesi altında ülkesinde birbirini takip eden hukuksuzluklara ve provokasyonlara son vermeli gerekli önlemleri almalıdır.”
AKİF KILIÇ: İSLAMOFOBİK AŞAĞILIK AKSİYON KABUL EDİLEMEZ
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç:
“Fikir ve tabir özgürlüğü kisvesi altında yapılan bu tıp İslamofobik aşağılık hareketler asla kabul edilemez İsveç’te Kurban Bayramı’mızın birinci gününde kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’e karşı yapılan alçak hareketi lanetliyorum. Fikir ve söz özgürlüğü kisvesi altında yapılan bu cins İslamofobik aşağılık hareketler asla kabul edilemez. Bunlara müsaade eden tüm kişi ve kurumları kınıyorum!”
DAHA EVVEL DE OLMUŞTU
İsveç daha evvel de emsal provokatif aksiyonlara sahne olmuştu. İsveç’in, çok sağcı görüşleriyle bilinen, Danimarka merkezli ırkçı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) önderi Rasmus Paludan misal bir provokasyona imza atmıştı.
Haziran 2022’deki NATO Tepesi’nde imzalanan mutabakatın uygulanması beklenirken Ocak 2023’te ipleri koparan iki provokasyon yaşanmıştı. Terör örgütü PKK yandaşları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın maketini Stockholm Belediyesi önünde asmış, İsveç polisi teröristlere mani olmamıştı.